Şafak Türküsü Dinle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şafak Türküsü Dinle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ahmet Kaya - Şafak Türküsü Dinle

Ahmet Kaya - Şafak Türküsü AHMET KAYA - ŞAFAK TÜRKÜSÜ



Ahmet Kaya Şafak Türküsü Şarkı Sözleri


   Ahmet KAYA - ŞAFAK TÜRKÜSÜ Şarkı Sözleri


Beni burada arama, arama anne,
Kapıda adımı, adımı sorma,
Saçlarına yıldız düşmüş,
Koparma anne ağlama.

         Kaç zamandır yüzüm tıraşlı, gözlerim şafak bekledim. Uzarken ellerim kulağım kirişte, ölümü özledim anne. Yaşamak isterken delice. Ah! Verebilseydim keşke yüreği avcunda koşan her bir anneye, tepeden tırnağa oğula ve kıza kesmiş, bir ülkeye armağan. Düşlerimle sınırsız, diretmişliğimle genç, şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma, usulca açıverdi yanağımda tomurcuk. Pir Sultan'ı düşün anne, Şeyh Bedretinn'i, Börklüce'yi, Torlak Kemal'i, insanları düşün anne. Düşün ki yüreğin sallansın, düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan mutlu bir Yusufcuk havalansın...

Beni burada arama, arama anne,
Kapıda adımı, adımı sorma,
Saçlarına yıldız düşmüş,
Koparma anne ağlama.

         Yani benim güzel annem, ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim. Ne garip duygu şu ölmek, öptüğüm kızlar geliyor aklıma. Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına. Geride masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem. Bağışla beni güzel annem. Oğul tadında bir mektup yazamadım diye, kızma bana. Elleri değsin istemedim, gözleri değsin istemedim. Ağlayıp kokluyacaktın, belki bir ömür taşıyacaktın koynunda. Yaşamak ağrısı asıldı boynuma, oysa türkü tadında yaşamak isterdim. Ölmek ne garip şey anne. Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı, sedef kakmalı bir kutu içinde vermek isterdim çocukların ellerine. Sonra, sonra benim güzel annem, damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza. Gecenin kıyısında durmuşum, kefenin cebi yok. Koynuma yıldız doldurmuşum. Koşun çocuklar koşun, sabah üstüme üstüme geliyor. Kısacası güzel annem. Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok, gülmek umut etmek özlemek ya da mektup beklemek, gözleri yatırıp ıraklara. Ölmek ne garip şey anne. Artık duvarları kanatırcasına tırnağımla, şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım. Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım. Baba olamayacağım örneğin. Toprak olmak ne garip şey anne. Ölmek ne garip şey anne. Uçurumlar ki sende büyür, dağdır ki sende göçer. Ben bayrak derim çiçek derim, çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim. Gül yanaklı çocuğa benzer, yine de oğlunu yitirmek kim bilir ne garip şey anne. Her kavgada ölen benim, bayrak tutan çarpışan her kadın toprağı tırnaklayarak, doğurur beni. Özlem benim, kavga benim, aşk benim. Bekle beni anne. Bir sabah çıkagelirim. Bir sabah anne bir sabah, acını süpürmek için açtığında kapını. Adı başka, sesi başka, nice yaşıtım. Koynunda çiçekler, çiçekler içinde yeni bir ülke getirirler...

Söz: Nevzat ÇELİK
Müzik: Ahmet KAYA